Olympiakos-Galatasaray

24 yasima 8 gun kala hayatimda gittigim ilk Galatasaray maci olmasi acisindan benim icin onemli bir macti. Her ne kadar futbolu cok sevsemde, hatta once oynayip daha sonra sevmeye baslasamda Galatasaray sevgim futbol sevgimden daha fazladir.

Maci onemli kilan diger nokta ise onumuzdeki sezona yonelik beklentilerin ve genel yeterliligin az-cok gorulebilir olmasidir. Song-Tomas sonrasi yasadigimiz defans dortlusu sorunsali(Tomas ve Song iki kisi olsada Orhan ve Cihan'la dahi bu kadar problem olmadi) maalesef cozulmeyecek gibi gozukuyor. Transfere hic girmeden bu sorunun cozumu icin atilmasi gereken ilk adim Servet-Hakan Balta ikilisinin ne pahasina olursa olsun bu takimdan uzaklastirilmasi sart.

Muazzam sikici gecen macin daha ilk saniyelerinde yemis oldugumuz gol defansimizin ne kadar kotu oldugunun ve orta saha ile arasindaki sekronizasyon bozuklugunun cok guzel bir gostergesi oldu. Her ne kadar Liverpool macinda icine Maicon kacmis gibi bir performans sergilemis olsada Ufaluji de geri dortlumuze ayak uydurmus durumdaydi. Eboe bazi maclar icin defans blogunun hizlanmasi anlaminda faydasi olacaksa da 34 maclik bir seriyi kaldirabilecegini dusunmuyorum. Geri dortlu konusunda lafi daha fazla uzatmak abesle istigaldir zira 3 kusur yildir hem gozumuze hem gotumuze her mac giriyor olmasina ragmen begendigim fakat ceviklik ve hiz konusunda yetersiz olan Ufaluji transferi bu problemin cozumu icin daha cok bekleyecegimizi alenen gostermistir.

Ortasahada Selcuk Inan cok silik bir performans gosterdi. Kisisel olarak bu performansi ben takimda ki yaratici, adam gecen, topu ayaginda tutup takimin zaman kazandmasini, hatta zaman zaman oyunu yavaslatan yaratici oyuncu eksikligine bagliyorum. Melo her ne kadar (bence) iyi oynamis olsada o da bu yaratici oyuncu kitligindan nasibini almistir. Zira oyunun kanatlara yayilmasi yahut on alanda 10 numara diye tabir edilen zeka ve teknik seviyesi yuksek bir oyuncu omadigi icin oyun gobekte sikisip kaldi ve bir turlu genis alana yayilip pozisyon zeginligi saglanamadigi icin ortasahada kisri bir dongu, geri pas ya da 10 numara pozisyonunda oynayan Sabri'nin topu alip 10 metre ileri gidip hep geri donmesi ile sonuclandi.

Ozellikle ilk yari Olympikos yari sahasina denk gelen numarali tribunde oturmam nedeni ile sag kanat varyasyonlarini eksiksiz izleme sansina sahip oldum. Gordugum Kazim ve Ufaluji arasinda uyumsuzlugun dorukta oldugu Sabri nin attigi her topun 5 metre ileri, geri, yahut rakibe gitmesi ve Ufaluji'nin depar atip araya kacma ya da cizgiye inip iceri kesme konusunda ki yetersizligi oldu. Genelde okudugum koseyazilari ve bloglarda Kazim'in iyi performans gosterdiginden ve sag kanadin etkili oldugundan bahsedilmekte. Ancak macin Galatasaray adina ilk ve tek pozisyonu(faul dolayisi ile gecersiz sayilan duran top golu disinda) Aydin'in son dakikalarda yapmis oldugu orta Kazim'in ne kadar iyi oynadiginin gostergesiydi sanirim. Takimda cok net gozuken birsey var; yaratici oyuncu ekskligi. Bu ister 10 numara pozisyonu ister Arda'nin yoklugu biran once giderilmesi gereken en onemli ikinci konu ve Keita(cok sevdigim bir oyuncu olsada) bunun cozumu degildir.

Arda'nin gidisi ve takimda sol kanat oyuncusu olmamasi. Hatirladigim kadari ile bu takima sol kanat olarak transfer edilen ve pozisyonu sol kanat olan son oyuncu Marek Heinze idi her ne kadar beklenileni verememis olsada. Ortalamanin biraz ustu zekaya sahip olan, futboluda amatorce seven ve anlayan bendeniz dahi bu konularla alakali bir takim cozumler uretebiliyorken Turkiye'nin en buyuk futbol kulubunun "dahi" sorumlulari acaba nasil bir mentaliteye sahipler dogrusu cok merak ediyorum. Amenna, verecegim ornek abesle istigaldir ancak FM'de takimi kurduktan sonra genelde oyuncular yetistirp world class yapma derdindeyimdir her daim ve kolay kolay 30 yasina gelmeyen adami devasa bir para teklifi olmaksizin kesinlikle satmam. Fakat transfer listemde her zaman her bolge icin en az 2 tane 18-25 yas arasi olasi bir oyuncu satimasina karsin 22 kisilik bir bir oyuncu grubu vardir ve her daim guncellerim. Acaba bizim kulupteki muteber (uber)teknik sorumlularimiz ve takim elbiseli abilerimiz o pozisyonlarda neler yapiyorlardir. Kulup yonetimi oyuncu alimi ve 4-3-3 mudur cok merak ediyorum. Aksam sol kanat sorunu ayyuka cikmis durumdaydi. Zaten kendi pozisyonunda dahi cekingenmidir artik utangacmidir bilmiyorum oynayamayan Stancu maalesef son macina cikmis oldu.

Sahsen Baros'u yahut Elmander'i yorumlama gereksinimi duymuyorum. Zira ne araya atilan bir top ne de kesilen bir orta sozkonusu olmadigi icin soylenecek seyler manasiz kalacaktir.

Maca dair sevinilecek iki sey Muslera'daki potansiyel ve Allah'a sukurler olsun ki Servet'in kaptanlik pazubandi ile sahaya cikmamis omasi.

17 Agustos 2011 Atina. Umarim en kisa zamanda ASY TT Arena'da mac seyretme sansina sahip olurum.